Tahta çıktığında, imparatorluk eski senelere göre daha iyi durumdaydı. Üçüncü Mustafa bundan faydalanmasını bildi. Hazineyi iyileştirdi, bütçe açıklarını kapadı, derebeylerinden “imdadiye” adında vergi topladı ve paranın ayarını düzeltti. Onun devrinde hazine son 30 yılın en iyi halini almıştı.
Batılılaşma, orduda yenilik ve hazinenin güçlü olmasının gerekliliği kadar, kuzeydeki Rus tehdidinin de bir an önce sona ermesinin şart olduğuna inanıyordu. Bunun için Avrupa’da kuvvetli bir müttefik aramaya başladı ama daha bulamadan Rusya’ya savaş ilan etmek zorunda kaldı. Savaşın gerekçesi, Rusya’nın Lehistan’ın içişlerine karışmaya başlamasıydı.
Savaş altı sene devam etti ve Osmanlı tarafının yenilgisiyle sonuçlandı. Hazine boşaldı, ordu dağıldı ve Üçüncü Mustafa’nın ölümünden altı ay sonra, 17 Temmuz 1774′te Osmanlı İmparatorluğu yenilgiyi resmen kabul etmiş, Kaynarca Antlaşması’nı imzalayıp toprak ve tazminat vermek zorunda kalmıştı.
Osmanlı-Rus savaşının beşinci yılında son derece ilginç bir olay yaşandı. Savaşın sebep olduğu büyük harcamalar yüzünden boşalan hazine, askerin bile aylıklarını ödeyemeyecek hale gelince, Üçüncü Mustafa, oğlu Üçüncü Selim’in annesi Mihrişah Valide Sultan’dan borç istedi ve senetle 237 kese 55 kuruş altın aldı.
Ancak padişah 1774′ün 21 Ocak’ında aniden ölüverince savaşın sonunu göremedi ve karısına olan borcunu da ödeyemedi. Dolayısıyla Mihrişah Valide Sultan padişaha verdiği borcu geri alamadı ve hadiseden bu güne, Üçüncü Mustafa’nın şimdi Topkapı Sarayı Arşivi’nde saklanan borç senedi kaldı.Etiketler: Karısından Borç Alan Padişah