Vahdettin ile ilgili sık sık tartışmalar gündeme gelir. Son olarak kamuoyu birkaç sene “Vahdettin hain miydi değil miydi” yönünde bir tartışmanın içinde bulmuştu kendini. Bu tartışmalar sık sık gündeme gelmeye devam edecek gibi görünüyor. Vahdettin’in dönemin ABD Başkanı John Calvin Coolidge’e gönderdiği mektup ise çok tartışılacağa benziyor.
Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden Prof. Dr. İhsan Güneş’in Ankara Üniversitesi Dergisi’nde de yayımlanan yazısında Vahdettin ile ilgili çarpıcı bilgiler yer alıyor. Güneş’in verdiği bilgiye göre mektup, San-Remo’da Padişah Vahdettin tarafından yazılmış ve Halis Reşat Bey tarafından Paris’te bulunan Amerikan elçiliğine teslim edilmiştir.
Elçilik de bu mektubun orijinalini ve İngilizce çevirisini I5 Nisan 1924 tarihli yazısıyla Washington’a göndermiş. Mektup Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Arşivi’nde 86700/1788 numarada kayıtlı.
İşte Vahdettin’in ABD Başkanı’na gönderdiği mektup:
Amerika Cemahir-i Müttefikiye Reisi Mösyo Coolidge Cenablarına
Siyasi olayların ve gelişmelerin tüm iç yüzünü, hangi nedenlerden dolayı Saltanat merkezimi geçici bir süre için terk etmek zorunda kaldığımı biliyorsunuz. Bu konuda ayrıntılı bilgi sunmayı gereksiz görüyorum.
Bu süresiz uzaklaşmanın, babadan kalma sahip olduğum Saltanat ve Hilafet makamından vazgeçtiğim anlamına gelmeyeceği açıktır. Ankara meclisi gibi bir isyancı fitnenin bu konuda alacağı tüm kararların geçersiz olacağını bildiririm.
Şöyle ki;
İslam Hilafetinin Osmanlı Saltanıtından soyutlanması ve ayrılması ve Hilafetin tümüyle kaldırılması dini, kavmiyeti, vatanı belirsiz ve karışık askerlerden ve öteki sınıflardan oluşan küçük bir şer zümresinin kısmen zorla ve kısmen bilgisizlik ve gafletle yönlendirdiği beş-altı milyonluk Türk kavminin yetki alanı içinde değildir.
Bu ancak tüm İslam dünyasınca atanan uzman kişilerden oluşan bir meclisin toplanması ve tüm din bilginlerinin ortak kararı ile çözümlenecek büyük bir evrensel sorundur.
İslam bilginlerinin bildiği üzere şeriata aykırı kararlar herhangi makamdan olursa olsun sonuçsuz kalmaya mahkumdur.
Bundan başka bu durumun, içinde bulunulan koşullarda İslam dünyasında sonuçları pek vahim olabilecek büyük bir heyecana yol açacaktır.
Ayrıca gelişmiş ülkelerin iç güvenliklerine de büyük bir etki yapacaktır.
Hanedanımın ileri gelenleri aleyhinde Ankara meclisi tarafindan kabul edilen sürgün ve kovma, emlakine ve bireysel mallarına el koyma gibi haksız kararları hanedanım bireylerini, insan ve kişilik haklarından soyutlar mahiyettedir.
Bu konuda yüce kişiliğiniz ve cumhuriyet hükümetiniz tarafindan olanaklar ölçüsünde yapılabilecek yardımları pek değerli sayacağımı açıklamaya gerek yoktur.
Bu vesile ile sağlıklı olmanızı yüce haktan niyaz eylerim.
13 Mart 1924
Mehmed Vahideddin